Merkez Bankasının eylül ortasındaki (2018) faiz artırımı sonucu tüm döviz ve altın fiyatlarında bir anda bir şok düşüş yaşandı. Akla ilk gelen şey bunun doğru ve sağlıklı bir iniş olup olmadığı ve kalıcı mı geçici mi olduğu idi !

TCMB 2018 yılı başından bu yana sürekli olarak karşılıksız para basıyor. Seçimden önce bu para basımı iyice hızlandı ve ağustos sonlarına kadar zirveye ulaştı.

USD kurunun da bu para basımına orantılı olarak aynı derecede yükseldiğini görebilirsiniz. Her ikisi de birbirine paralellik arz ediyor.

Grafiğe bakıldığında 2018 Haziran ayında yapılan seçimlerin karşılıksız para basılarak yapıldığı ancak bu durumun her nedense döviz veya altında önemli bir artışa sebep olmadığı görünüyor. Bundan cesaret alınarak karşılıksız para basımının sürdüğü, ağustos ortalarında zirveye ulaştığı, ancak hemen ardından tüm dövizler ve altının aniden fırlaması ile hükümet tarafında bir şok yaşandığı ve yapılan hatanın ancak o zaman fark edildiği görülüyor.

Benim eylül ortasındaki ilk izlenimlerim, TCMB ye müdahale edilmediği, TCMB nin teknik olarak yapılacakları yaptığı ve dövizdeki o andaki düşüşün kısa vadede geçi değil kalıcı olduğu yönünde idi, nitekim gidişat ta bunu gösteriyor.

Aşağıda göreceğiniz grafiğin son noktaları 2018 eylül ortasını gösteriyor, Ekim ortası itibarı ile emisyon hacmi bir önceki aya göre % 7 daha azaldı, yani 147 Milyar TL ye indi, buna paralel olarak dövizin de % 11 kadar indiği görülüyor.

Emisyon-Döviz Paralelliği Grafiği

 

Sözün kısası ekonomimizin bu derece bozulması, dövizin ve altının bu derece artması, bana göre seçimlerden önce yapılan harcamaları karşılamak için piyasaya sürülen karşılıksız para ile oldu.

 

Örneğin iki kez dağıtılan emekli ikramiyeleri, hediyeler, seçim için harcanan paraların karşılığı dövizi fırlattı. Dövizin bu derece çıkması ise işletmelerde maliyet enflasyonu doğurdu, enerji ve petrol ürünleri başta olmak üzere lojistik, nakliye ile başlayan maliyetler bir anda artıverince işletmeler sattıkları ürünlere zam üzerine zam yapmaya başladılar ve enflasyon oranlarında rekorlara imza atıverdik

Şu anda görünen şey mali disiplinin yeniden sağlandığı yönünde ve bu da döviz ve altının daha da yükselmesini engelliyor.

Diğer bir deyiş ile Rahip Bronson veya dış güçlerin oyunu filan değil bu. Grafikteki para arzı ve USD artışındaki paralelliği net olarak görebilirsiniz

Bunun kalıcı olmasını diliyorum

Elbette dövizin yeniden düşmesi de ayrı sancılar doğurdu, firmaların normalleri yeniden değişti. Yapılan zamlar ne olacak, yüksek döviz ile ithal edilen mallar şimdi düşük fiyatla satılacağı için yeniden zararlar doğuracak

Bu konuda firmaların almaları gereken önlemleri 2016 yılında ekteki yazıda kısaca anlatmıştım. İlgi duyanlar aşağıdaki linkten erişebilirler. Bu yazıda anlatılan önlemleri alanlar son krizden etkilenmeden çıktılar.

Bknz : Kur Risklerinden Firmamızı Nasıl Korumalıyız

Özhan Atalay
Dönüşüm Yönetimi Merkezi
Ekim 2018