2021 in radikal değişikliklerin yaşanacağı bir olmasından ziyade 2020 de büyük ısırılan lokmanın sindirileceği bir yıl olacağını düşünüyorum. Yani 2021, satış süreçleri açısından yeni normallere alışma ve uyumlanma yılı olacak.

Dünya’nın bugüne kadar hiç olmadığı kadar dijitalleştiği bir yıl yaşadık. E-Ticaret sektöründeki İşlem hacmi; 4-5 yıl sonra gelinmesi beklenen noktaya bir yıl içinde gelmemizi sağladı. Peki sistem buna kendini uyarlayabildi mi?  henüz değil. Yazılım ve donanımsal olarak Covid 19 öncesinden pek bir fark yok ve bizler elimizdeki tüm imkanları azami ölçüde kullanmaya çalışarak bu dönemi geçirdik.

2021; Covid aşılarının devreye sokulacağı, toplum bağışıklığının gelişeceği, kısıtlamaların zaman içinde kaldırılacağı ve eski normallerimize dönmeye başlayacağımız bir sene olacak. Ancak bu durum; bundan sonra iş yaşamı ve ticaretin kalıcı olarak değişeceği gerçeğini de değiştirmeyecek. 

2020 yılında tüketici davranış biçimi zorunlu olarak dijitale kaydı. İnternetten ürün, hizmet satmak-göndermek amacıyla yaratılan yeni iş modellerinin sayısı yükseldiği gibi firmalarda süreçlerin dijitale aktarılması da hızlandı.  Bu durum öngörülenden çok daha hızlı olunca yanında bazı sorunları da birlikte getirdi.

Bu durumu birlikte analiz edelim;

İnternet Kullanıcılarının Yaşı Yükseldi ve Deneyim Ortalaması Düştü

Pandemi ile birlikte insanların seyahat ve alışveriş özgürlükleri bir anda kısıtlanınca; teknolojiye alışamamış olan BB Kuşağı (1945-1964) ve X kuşağı (1965-1979) nın bir kısmı, denize düşen yılana sarılır misali sanal ortamı kullanmak mecburiyetinde kaldı.  Eski kuşak diye nitelendirdiğimiz ve henüz kendilerini dijital dünyaya adapte edememiş kişilerin bir kısmı için bu mecburiyet oldukça sancılı oldu ve olmaya da devam ediyor. Bazıları değişime ayak uydurdular, bazıları uydurmak için gayret sarf ediyorlar. Bu kuşağın bir kısmının E-Maili bulunmuyor, PC, Laptop kullanamıyor, sosyal medyayı kısıtlı kullanıyor. Cep telefonundan internete girebiliyor ama yaptıklarından emin değil. Yakın objeleri kolay göremediğinden cep telefonunun küçük ekranının ardındaki pek çok bilgi içinde kayboluyor. 

Sadece eski kuşaklar değil, kırsal bölgelerde önceden internete girmeye ihtiyaç duymayan daha genç ve tahsil seviyesi düşük kişiler de bu dönemde kadını ile erkeği ile dijitale kıyısından köşesinden bir giriş yaptılar. En azından dışarıya çıkamadıkları zamanda sanal mağazaları dolaşarak ne var ne yok bilgi sahibi olmak istediler, sosyal medyayı daha yaygın kullanmaya başladılar, gruplara üyelikler oluşturdular, deneme amacı ile siparişler vermeye başladılar. Bu hızlı büyüme, internet kullanıcılarının toplam deneyim ortalamasını da düşürdü.

 

Web Ara Yüzleri Oldukça Komplike

Yazılımlarımız, daha önce hiç online alışveriş yapmamış olan bu kitleye yıllardır alışveriş yapıyorlarmış gibi bir iletişim ve yönlendirme yapıyorlar.

Öncelikle yazılım sektörünün yeni gelişmelere kendini uyarlayabilmesi gerekiyor. Genç yazılımcıların tekelinde kalan bu sektörde yapılan geliştirmeler yine gençlere hitap ediyor, oldukça komplike ve sıradan bir insanın kullanımı için neredeyse imkânsız zorluk boyutunda oluyorlar. Kullanıcıya en çok gereken bilgiler en küçük puntolarla en ücra köşelerde yer alıyorlar. Bir E-Ticaret sitesine kaydolmak ve basit bir ürünü almak, interneti zor kullanabilen bir kullanıcı için oldukça zor. E-ticaret sitelerinin ekranları birbirinin kopyası ve aşırı bilgi/reklam kirliliği oluşturmuş haldeler. Tekel haline gelmiş meşhur E-Ticaret sitelerimizin bazılarının web aplikasyonu dahi yok ve desktop versiyonuna ulaşamadan bazı şeyleri yapamıyorsunuz.

Bu tip sitelerin basit mobil versiyonlarının da çıkartılması, pek çok insana nefes aldıracak nitelikte olacak. Google, 2021 de site değerlendirmesindeki öncelik kriterlerinden bir tanesinin basitlik ve mobilizasyon olacağını açıkladı. Google’ı Dünya’nın bir numaralı arama motoru haline getiren en büyük etkenlerden birinin bize bomboş basit bir web sayfası sunması olduğunu unutmamamız gerekiyor.

E-Ticaret Hızla Tekelleşiyor

E-Ticaret hacmi büyürken herkes eşit büyümüyor, E-Ticaret siteleri tekelleşiyorlar. Gelecekte karşımıza çıkacak en büyük problemlerden biri de webdeki tekelleşme olacak.  Bu tekelleşme sadece E-Ticaret sitelerini değil dijital pazarlama siteleri ve ödeme sağlayıcılarını da içine alarak genişliyor. Web de ilkler genellikle tekel haline geliyor ve rekabet unsurları çalışmamaya başlıyor.

Kargo Firmaları Sınıfta Kaldı

Birkaç misli artan kargo hacmi dolayısı ile kargo süreçleri çöktü. Kargo şubelerinin içi dışı mallarla doldu,  şubelerin önlerinde uzun kuyruklar oluştu. Telefon ile ulaşabilmek neredeyse imkânsız hale geldi. Desi ile hesaplanan kargo fiyatları 2020 de anormal artışlar gösterdiler. Bu sektör birkaç yıl öncesine kadar düşük karlılıktan şikayetçi iken bir anda kendini altın çağını yaşarken buldu.

2021 ve sonrasında kargo sektörü kendini yeni gelişmelere uydurmak mecburiyetinde. Kullanıcının erişip ön ödeme yapabileceği bir cari hesap sistemi, adres yerine bir kod numarasının bulunduğu adres indeksleme sistemi, bu sayede kullanıcının giriş yapıp barkod üretebileceği, şubeye gitmeyi gereksiz hale getirecek online mobil kargo sistemi gibi bu sektörün gitmesi gereken oldukça bir yol bulunmakta. Firmaların alacakları önlemler ile kargo hızlarının da 2021 de artmasını bekleyebiliriz.

İnternet Kullanım Maliyeti Aşırı Yüksek

Türkiye hala Dünya’nın en pahalı internet hizmetlerinden birini kullanıyor. Kısıtlı imkanlar ile yaşayan Türk Halkı’nın önemli bir kısmı internet bağlantısına bütçe ayıramıyor. Cep telefonu operatörlerinin data aşımı için uyguladıkları fiyatlar aşırı yüksek ve kablolu erişim imkânı olmayanların web erişimi oldukça maliyetli. Özellikle eğitim sisteminin büyük bir bölümünün online hale gelmesi sebebi ile bağlantı maliyetinin düşürülmesi konusuna devletin el atması gerekiyor

Yazılım Mühendisi Açığı

Yazılım mühendisi açığı her geçen gün artıyor ve üniversitelerimiz buna kendini uydurabilmiş değil. Üniversitelerde verilen eğitimler temel bilgilere yönelik, uygulamaya ve kod yazımına yönelik değil. Yazılımcılar kod yazmayı genellikle bilgisayar kurslarından öğreniyorlar. Alt yapısı zayıf, kalitesiz iş yapan, yetersiz bilgiye sahip yazılımcılar piyasaları istila etmiş durumda. Bu kişiler pek çok şeyi öngörmeden eksik ve hatalı alt yapılar kuruyor, buglar ve tutarsızlıklar içinde boğdukları sistemleri bir türlü düzeltemiyor, sonunu getirmeyerek bırakıp kaçıyor ve iş aldıkları firmaları mağdur ediyorlar. Bir yazılımcının kalitesini anlayabilmek dışarıdan mümkün değil, ancak iş tesliminde anlaşılıyor. Bu durum da pek çok ilerlemenin ve yeni fikrin karşısında duran bir olumsuzluk. Yazılım endüstrisinde çalışanların da merkezi bir sistem tarafından denetlenmesi ve bir sertifikasyona bağlanması, gelecekte çözümlenmesi gereken başka bir konu.

Dijital Reklamcılıkta Maliyet Artıyor

Yazılı medyanın giderek hayatımızdan çekilmesi, görsel medyanın fiyat seviyesinin her firma ve ürüne uygun olmaması sebebi ile 2021; dijital reklamcılıkta (SEM) kıyasıya rekabetin yaşanacağı bir yıl olacak. Google; organik aramalarda bir sayfaya getirdiği sonuçların 1/3 ünü reklamlara ayırmış durumda. Bu bile Google’ın pek çok ülkede cezalarla karşı karşıya kalmasına sebep oldu. Kısıtlı olan bu reklam alanlarının fiyatı talep yoğunluğuna göre otomatik olarak artıyor. CPC adı verilen tıklama başına maliyet oldukça yükselmiş durumda.

Bunun yanı sıra zorlaşan ekonomik şartlar, pek çok firmanın 2020 de reklam harcamalarını kısmasına da sebep oldu. Bu da “mevcut müşteriye yönelik pazarlamayı yani elde tutmayı hedefleyen iç pazarlamayı önemli hale getirdi.  Firmaların müşteri memnuniyetini sürekli ölçerek düşmesini engellemesi eskisinden daha önemli hale geldi.

Bazı Sektörler Henüz Sanal Ortama Geçemediler

Örneğin ilaç sektörünün, eczanelerin, sağlık malzeme ve ekipmanları satan kuruluşların dijitale yeterince uyumlanamadığını görüyoruz. Bunda kanunların getirdiği yasakların asıl engeli oluşturduğu da bir gerçek. Eczane veya sağlık kuruluşlarında satılan ilaç veya takviyelerin önemli bir bölümü reçeteye tabi değil. Bu sektörün tüm satış süreçlerinin web üzerine alınmasının da ne kadar gerekli olduğu pandemi süresinde ortaya çıktı. Bu konuda devlet tarafından yeni düzenlemelerin yapılmasını bekliyoruz

Sonuç

2021, yeni normallere alışma ve uyumlanma yılı olacak demiştik, peki bu uyumlanmanın ne kadarı 2021 içine sığdırılabilecek?  İşte orası karışık gerçekten. Bunu kimse bilmiyor. Deloitte’in pandemi sonrası Dünya’da yaptığı bir araştırma sonrası üst yöneticilerin öngörü kaybına uğradıkları ve gelecekte neler olacağını artık yeterince tahmin edemedikleri, bu sebeple pandemi sonrası ciddi özgüven kaybına uğradıkları da ortaya çıktı. Pandemi öncesi Genel Müdür ve CEO ların özgüven ortalamasının % 55 ten % 35 e indiğini görüyoruz. Bu oran, bilgiişlem direktörleri için %41 den % 17 ye düşmüş durumda. Yani  IT ciler arasında ciddi bir özgüven kaybı var. Mali işler müdürleri için %17 den % 10 a, icra kurulu başkanları için % 8 den % 2 ye, pazarlama direktörleri için % 5 ten % 3 e düşmüş durumda. Bu istatistikler bize önünü en az görebilen kesimin pazarlamacılar ve operasyondan sorumlu yöneticiler olduğunu gösteriyor. Bilgisayar süreçlerinden sorumlu kişilerin bile bu dönemde özgüven katsayılarının 2,5 kez düşmüş olması, yeni teknolojilere ve geleceğe aramızda en hazır olan kişilerin dahi yeni gelişmelere karşı geleceği yeterince öngöremediklerini gösteriyor

Bekleyip görelim

Özhan Atalay

Ocak 2021

Satış Trendleri